Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap
 Üye eleştirileri bölümü idefix üyelerinin kitaplara yaptıkları eleştirilerden derlenmektedir. Eğer siz de eleştirinizin bu bölümde yayınlanmasını istiyorsanız dilediğiniz kitabı idefix’te eleştirebilirsiniz. Eleştirileriniz idefix editörlerinin kontrolünden sonra değerlendirmeye alınacaktır.

Üye Eleştirileri Arşivi

En çok okunanlar  

Üye Eleştirileri


Bir çeviri faciası!

Joseph O´Neill´ın Netherland adlı romanı geçen yıl PEN/Faulkner Ödülü´nü alınca, “Umarım Türkçe'ye özenli bir yayınevi tarafından çevrilir de hak ettiği ilgiyi görür” diye geçirmiştim içimden.


Dövüş Kulübü

Chuck Palahniuk'un yazmış olduğu, Yeraltı Edebiyatı'nın kült örneklerinden bir kitap. +18 uyarısını eleştirimde bile yapmayı uygun görüyorum. Yüksek dozaj cinselliğe, sisteme söylenen laflara, din eleştirisine, mide kaldıran ve bilmek istemeyeceğiniz tıp ayrıntılarına, çok gerçek karaterlere, melankoliye ve deliliğe alerjiniz varsa bu kitaptan uzak durmanız çok faydalı olabilir.


Düş ve Gerçek Üzerine

Louvre Müzesi’nin büyüleyici, ancak bir o kadar da yorucu atmosferinden tam da bu sebepten (fazlasıyla büyülenip fazlasıyla yorulduğum için) erken çıkmıştım. Henüz çok zamanım olduğu halde metroya binip Charles de Gaulle Havaalanı'na gittim.


Grangé gibi değil...

Grangé Avrupalı yazarlar içerisinde en sevdiğim ve her yeni kitabını merakla beklediğim yazardır. Kızıl Nehirler´den bu yana beğenmediğim hiçbir kitabı olmamıştı ama bu sefer beni hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Grangé´ın diğer romanlarını bilmeyenler için keyifli bir roman olabilir. Ancak Kızıl Nehirler, Kurtlar İmparatorluğu ve özellikle Taş Meclisi´nden sonra bana biraz vasat geldi.


SAHİLDE AŞK BAŞKADIR

Ian McEwan günümüz İngiliz yazarlarının en duyarlılarından ve her ne kadar kendisi kabul etmese bile ne yaptığını en iyi bilenlerindendir. Demeçlerinde bu ne yaptığını bilememe pozları, çoğu kez bana güzel olduklarının bilincinde olup da sanki öyle değilmiş gibi davranarak etrafa kıs kıs gülen kadınları hatırlatır.


Karanlık Thomas´nın Aydınlığı

KARANLIK THOMAS, Blanchot´nun en çarpıcı eseridir diyebiliriz rahatlıkla. Edebiyatın ve bir yönüyle de felsefenin doruk noktalarından biri olan bu roman Blanchot´nun dil ve edebiyat üzerine olan düşüncelerinin bir tezahürüdür. Thomas´nın dilsel düzeyde şeyler ve olgular karşısında sahip olduğu özgün algı, okuru kendi evreninden alır ve ona eşdeğer olan Thomas´nın evrenine taşır.


Yaşamseverlik ve ölümseverlik

Şiddete kayıtsızlaştığımız şu günlerde mafyanın meşrulaştığı, derin devletin varlığının sıradanlaştığı, katillerin destekçi bulabildiği bir zamanda nasıl sakince oturabiliyoruz? Değişimi kendi hayatımızda başlatmanın ve sadece yaşamı güzelleştiren insanları sevmenin zamanı geldi artık.


Suç ve Ceza´nın çizgili ama yine de çarpıcı romanı

Birçoğuna kulağımız aşinaydı, hatta hemen hepsini karakterlerine kadar tanıyorduk, ama elimiz bir türlü romanlarına gitmedi. Bazılarının film uyarlamalarını da seyrettik. Buna rağmen onlara dokunarak okuma fırsatını kendimize sunamadık bir türlü.


Yeraltı Adamı Üzerine

Hayatın belli kalıplara (matematiksel hesaplar, çözümlemeler, gelecek, dün bugün, suç) göre yaşanmaya başlamasından sonra bile insanın sırf insanlığını kanıtlamak için çaba harcayacağını, bir piyano tuşu olmadığını kanıtlamak için her türlü rezilliği çıkartacağını söylüyor yeraltı adamı. İnsan nankördür!


Koleksiyoncu ve Empati

Birisinin dünyasına girebilmenin en kolay yolu kitap okumaktır diyebiliriz; her ne kadar bu durum günümüzde biraz sinemaya kaymış olsa da. Yazarın yaratmış olduğu karakterin düşüncelerine sızar, kendimizi onunla özdeşleştirirerek hiç olmadığımız kadar bir başkası olur ve onun hislerine ortak oluruz.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.