Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Romancı: Saf mı? Ne yaptığının farkında olan mı?

Geçtiğimiz aylarda Harvard Üniversitesi Yayınevi’nden Orhan Pamuk’un The Naïve and The Sentimental Novelist başlıklı bir kitabı yayımlandı. Kitap, Orhan Pamuk’un 2009 yılında Harvard Üniversitesi’nde verdiği Norton Konferansları’nın metni. Bu konferanslar 1925'den beri her yıl önemli bir yazar tarafından verilir.



Queer bir terapi modeli

Sigmund Freud, bir zamanlar öne sürdüğü dişilin edilgen, erilin de etkin olduğu söylemini 1932 yılında yayımladığı Kadınlık adlı makalesinde çürütür ve şöyle der: “Edilgen bir hedef sağlayabilmek için oldukça önemli bir etkinlik sergilemek gerekmektedir.”  Freud’un bu makalesinde özellikle ifade etmek istediği nokta şudur: Kadınlığı anlayabilmek için anatomi yeterli olamıyorsa, -z



Katilim kim?

Derviş Şentekin’in ilk romanı, öncelikle adıyla çekmişti dikkatleri. Hatta, Beş Parasızdım ve Kadın Çok Güzeldi gibi ilginç bir başlığa sahip olan bu roman, daha önce polisiyelerle yolu kesişmemiş okurların da ilgisini uyandırmayı başarmıştı. Şimdi bu ilk romandaki kurguyu tamamlayan bir Şentekin kitabı daha var karşımızda: Beş Parasızdım ve Katilimi Arıyordum.



Seçmediğin hayat da senindir

Oscar ödüllü yönetmen Neil Jordan, film kariyerine atılmadan önce anlatı sanatıyla uğraşan tüm genç İrlandalılar gibi kendine bir edebiyat kariyeri çizmek istiyordu.



Bakırköy'ün sakinleri

Adını daha çok romanlarıyla duyurmasına rağmen Tahir Musa Ceylan’ın edebiyat kariyeri şiirle başlamıştı.  Şiirlerini Depresyon Şiirleri (1988), deneme yazılarını “Fotoğraf Estetik ve Görüntü Üzerine Denemeler” (1988) kitaplarında  topladı.



Karanlıkta Kar Yağarken...

Doğu Almanya’lı ünlü yönetmen Karl Wolf, 1968 tarihli “Ich war neunzehn” (On dokuz yaşındaydım) isimli filminde, İkinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde, doğduğu topraklara Kızıl Ordu mensubu bir çevirmen ve istilacı olarak döndüğünde yaşadığı tecrübeleri ölümsüzleştirmiştir.



İnsan yeryüzünün hastalığıdır

“İnsan yeryüzünün hastalığıdır,” diye yazmıştı Ulus Baker. Bir kere okuduktan sonra kişinin peşini bırakmayan cümlelerinden biriydi.



Sihirbazlığın zamanı değil

Etgar Keret’i ne yazık ki biraz geç okudum.



Einstein ile zamanda yolculuk

Alan Lightman 1948 doğumlu Amerikalı bir fizikçi, yazar ve sosyal girişimci, yani toplumsal sorunlara yaratıcı çözümler üzerinde uğraşan bir kişi. Kamboçya'da eğitim yoluyla kadınların sosyal durumlarını düzeltmek amacını taşıyan Harpswell Vakfı'nın kurucusu.

 

 



Bedenimde canımsın, damarımda kanımsın, tapılacak kadınsın

İlkokul dördüncü sınıfta okul gezisiyle Dolmabahçe Sarayı'na gitmiştik. Gürültücü grubumuzun başındaki -tenini göstermeyen- ten rengi çoraplardan giymiş tıknaz rehber teyze, ezbere bildiği satırları çoğumuzun ilgisizliğine aldırmaksızın sıralıyordu. Gezmekten yorulduğumuz koca sarayda tonla kapısı kapalı oda vardı.

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.