Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Morrissey 2006’da Parkorman’a geldiğinde, yıllarca eski grubu The Smiths’in şarkılarıyla yatıp kalkan, onun sözlerinde, söyleyişinde derin anlamlar bulan, kendini adeta onunla özdeşleştiren taraftar kitlesi büyük bir heyecan yaşamıştı. O konsere “Merhaba! Zeki Müren! Morrissey!” diye başladı.
//php print_r ($fields); ?>
Roman dediğimiz edebi türün temel öznelerinden biri bireyse, eğer diğeri de ailedir hiç şüphesiz. İkisi de durmaksızın birbirini kapsar, birbirinin içinden geçer, birbirini var eder, yeri gelince yok eder… Romanın tarihine baktığımızda bireylerin yaşamlarına, çelişkilerine odaklanan klasikleşmiş nice eserin yanı sıra, aklımıza bir çırpıda geliverecek nice aile öyküsü buluruz.
//php print_r ($fields); ?>
Tuna Kiremitçi'nin yeni kitabı Selanik'te Sonbahar'da iki anlatıcı, birbirlerinin çevresinde dönen, yaklaşan, uzaklaşan ve içiçe giren anlatılarıyla uzun süren bir dansın figürleriyle hareket ediyorlar. Önce kadın konuşuyor ve bunu babasının sesiyle yapıyor: "Adayı hatırlıyorsundur...
//php print_r ($fields); ?>
“Mutluluk, güzellik ve esenlik elde etmek için kişinin sadece
reklamı yapılan ürünlerde cisimleşen doğal mükemmelliği
satın alması gerekir. Bu mit etrafında yeni pazarlar geliştirilip;
yeni yaşam ve tüketim biçimleri yaratılıyor.”
A. Melucci
//php print_r ($fields); ?>
Bir öykü kitabını elinize aldınız, içinden prospektüs çıktı. Ne yaparsınız? Çoğumuz prospektüsü okuma zahmetine katlanmadan, alışageldiğimiz şekilde kitabımızı okuruz: Günde iki veya üç öykü, tercihen bol sıvı ile. Bazı meraklı okuyucular ise prospektüsü satır satır okur ve tüm endikasyonlardan haberdar olmak ister. Bazıları yalnızca bir aksilikle karşılaştığında prospektüsü açar.
//php print_r ($fields); ?>
Klasiklerin, özellikle de Suç ve Ceza'nın çizgi roman uyarlamasının çıktığını öğrendiğimde
//php print_r ($fields); ?>
- Hayatta ne yapayım? Neye inanayım? Kimi seviyorum?
//php print_r ($fields); ?>
Behçet Çelik’in Diken Ucu adlı öykü kitabı,’Huzurlu tabloda huzursuz ayrıntılar’, ‘Dünyayı onlardan koru’, ‘Ya da sahiden kayıyorduk zamanda’ bölüm başlıkları altında gruplanmış on dört öyküden oluşuyor.
//php print_r ($fields); ?>
"Güzel bir kadının ölümü dünyadaki en edebi konudur," der Edgar Allan Poe. Nitekim öyküleri mahzenlerdeki tabutlara kapatılarak sonsuzluk uykusunu uyuyan, bazen en porselen güzellikleriyle dirilen ya da diri diri gömülen kadınlarla doludur. Edebiyatın karanlığa iltimas geçen tarafında Poe'nun baş tacı ettiği bu konu bizzat onun tarafından en yetkin ve büyüleyici haliyle işlenmiştir.
//php print_r ($fields); ?>
Bu dünya baştanbaşa aslı olmayan bir masal gibidir. Yeryüzünde yaşayan tüm canlılar eninde sonunda ölümle yüzleşir. Çünkü yeryüzünde her ne varsa geçici ve ölümlüdür. Mezarlıkların kapısına, şehrimize veya tesisimize “hoş geldiniz” gibi büyük harflerle yazılan Al-î Îmrân süresinin 185. ayetindeki gibi “Her canlı, ölümü tadacaktır.”