Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Genelde ilgim popüler kültürü irdeleyen, kültürel trendleri bulup çıkaran türde kitaplar okumak olmasına rağmen, bu tür kitaplardan büyük mutluluk duymama rağmen, büyük ihtimalle biraz da kendimi cezalandırmak için okunması son derece zor kitapların içine dalarım.
//php print_r ($fields); ?>
Tarih 1473, yer Erzincan Otlukbeli. Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethetmesinin üzerinden tam yirmi yıl geçmiş. Fatih Sultan Mehmet artık kırklarını süren, olgun ve kudretli bir padişah ve şimdi Anadolu’da birliği sağlamaya iyiden iyiye niyetli. Bu niyeti onu Akkoyunlular Devleti’nin hükümdarı Uzun Hasan’ın topraklarına kadar getirmiş.
//php print_r ($fields); ?>
Ben Buradan Okuyorum, adıyla müsemma bir kitap. Aslında deneme türünün karakteristiğine de uygun. Görünen o ki, Tim Parks’ın karakterine de. Çünkü Parks’ın hemen her denemesinde dikkati çeken, düşüncelerini söyleyişindeki rahatlık.
//php print_r ($fields); ?>
Edebiyat Nedir? sorusuna farklı cevaplar vermek mümkündür. Stephen Mandel’in Laurie G. Kirszner’la birlikte kaleme aldığı Edebiyat adlı kitabı da kendine özgü bakış açısıyla edebiyata farklı tanımlar getirmeye çalışıyor. Böyle bir kitabı okumadan önce, edebiyat konusunda her okur veya eleştirmen kendince bir fikre sahiptir kuşkusuz.
//php print_r ($fields); ?>
Büyüdüğü coğrafya insanın kaderini belirler; inancınız, kimliğiniz, beden kuvvetiniz, dünyaya bakış açınız onunla şekillenir. Sevseniz de sevmeseniz de toprağınız hayatınızın bir yerinde sizi çeker. İnsan hikaye arar kendisine, merak eder. Tanışırken ilk sorduğumuz sorulardan biridir "Nerelisin?". Kan çeker deriz, toprağım deriz.
//php print_r ($fields); ?>
kendisi de ikd’li olan emel akal’ın 1980 öncesinin güçlü kadın örgütü ilerici kadınlar derneği’ni anlattığı kızıl feministler adlı kitabı, bu kez iletişim yayınları tarafından yayımlandı. bu çalışmanın birçok noktada sorunlu olduğunu düşünüyorum.
//php print_r ($fields); ?>
Otobiyografileri severim. Modern bağlamda Jean Jacques Rousseau’nun, Aziz Augustine’in çalışmasından etkilenerek 18. yüzyıldaki “İtiraflar”ıyla başlattığı, yazarın kendisine dönük olan bu derin ve psikanalitik arayışı bana dürüst olduğu ölçüde yakın ve samimi gelmiştir. Yazar ile yapıtları arasında köprü kurmak kolay değildir.
//php print_r ($fields); ?>
“Şayet yanılıyorsam ve size daha uygun gelen başka bir din yahut toplumsal sistem varsa, yalvarırım bana da haber verin.” Bir Ütopyalı Duası
//php print_r ($fields); ?>
Aksini duymuş olabilirsiniz ama bana soracak olursanız, Nermin Yıldırım'ın yeni kitabı Unutma Dersleri bir "aşk acısı / mutsuz kadın" romanı değil. Kabul ediyorum, o gözle okuyup çok keyif almanız için hiçbir engel yok. Fakat Unutma Dersleri, bir terk edilmiş aşık manifestosundan çok daha fazlasını sunuyor okura. Sağ gösterip sol vuruyor.
//php print_r ($fields); ?>
Avrupa edebiyatının en nihilist romancısı Thomas Bernhard’dır. Yaşamdan sınırsızca tiksinen, bir an bile iyi vakit geçiremeyen, tüm yaşamları boyunca yenilgiye uğrayan, yalıtılan ve sonunda da genellikle intihar eden Bernhard kahramanları Avusturyalı ünlü yazara sayısız ödül ve iki Nobel adaylığı getirmiştir.