Sabitfikir
Künye | Yazarlar | Giriş Yap


Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar



Çocukların Hepsinin Kabuğunda Cesaret Var, Çekirdeklerinde Korku.

“Baharların birbirine değmesi kıyamet alametidir; bilmiyorlar…” Belki de cinnet. Toplumsal cinnet dedikleri, bir şehrin, bir ülkenin, daha da ileriye gideyim; dünyanın kontrolden çıkması mıdır? Ya da kıyamet önce böyle mi başlıyor? İnsanın vahşileşmesi, rayından çıkması, her fenalığa, kötülüğe yaklaşması, şuurunu kaybedercesine insanlığını unutmasıyla mı başlıyor? Bilemem.



Hisseli harikalar kumpanyası

Edward Norton’lu İllüzyonist’i bilirsiniz. Filmin hikayesinin uyarlandığı “Sihirbaz Eisenheim” ise, Steven Millhauser’ın Barnum Müzesi’ndeki öykülerinden biri. İsterseniz önce “Yeni Başlayanlar İçin Steven Millhauser” turuna çıkalım, ardından da “Barnum Müzesi”ni gezeriz! Millhauser 1943 doğumlu ABD’li meşhur bir öykücü ve romancı. Akademiyi terk edip dört elle yazmaya sarılanlardan.



İntikamın taze eti

En son Jonathan Safran Foer’in Hayvan Yemek kitabını okuduktan sonra etlerle olan ilişkimi yeniden düşünmüş, aramıza biraz olsun mesafe koymaya karar vermi



Beyin dondurmak berbat bir iş, ama birinin yapması gerek

Albert Einstein’ın beyni, 1955’te, ölümünden yedi buçuk saat sonra kafasının içinden çıkarıldı. Tartıldı, ölçüldü, küçük parçalara ayrıldı, kıvrımlarının haritası çıkarıldı, fotoğraflandı. Beynin parçaları farklı patolojistler arasında paylaşıldı. Bu parçaların bazıları kayboldu, bazıları yıllar sonra alkol dolu iki kavanozun içinde bulundu.



Çok basit: Ölmek ya da öldürmek!

Konusuna edebiyat çevrelerinde geçen sohbetler aracılığıyla ufaktan da olsa vakıf olduğum Mehmet Eroğlu’nun Fay Kırığı Üçlemesi’nin üçüncüsü olan Rojin’e başladığımda, itiraf etmeliyim ki -illaki yapılmıştır diye-bir tarafın propaganda emarelerini aradım. Kitap bittiğinde ise kendi adıma keskin bir taraflılıkla karşılaşmamış olduğumu söyleyeyim.



Lazarus Projesi'ndeki büyük resim

Kundera’nın, Roman Sanatı’ndaki tavsiyesiydi; “Büyük resmi değil, küçük resimdeki büyük resmi göster.” Aleksandar Hemon’un Everest Yayınları’ndan çıkan romanı devamı



Nabokov'un kızı olsaydım

Ne zaman Nabokov’un bir metnini ya da ona ilişkin bir yazıyı okusam, Rusya’dan ABD’ye yaptığı bitişsiz göç hikayesini düşünürüm.



Üniversitenin birinde, bir Tolkien yaşardı

"Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı." J.R.R. Tolkien’in bu cümleyi büyük ihtimalle 1928-1930 yılları arasında yazdığını bilsek de, bunun tam olarak hangi tarihe karşılık geldiğini tam olarak bilmiyoruz.



Öteki ya da hidayete doğru

“Bir kızla öpüştün mü hiç?”
Kübra irkildi. Beklemediği bir soruydu. Esin’in dini hayata dair meraklarına alışkındı, ama böyle bir konunun dile getirilmesinden tedirgin olmuştu.
“Ha... Hayır” diyebildi.



KÖTÜ BİR YILIN GÜNCESİ: BİLİNCE SAYGI, TİNSELLİĞE TUTKU

BİLGİNİN, YAŞLILIĞIN SEVGİ GEREKSİNİMİNİ KARŞILAMADAKİ YARARLARININ SORGULANMASI

Kulis

Bir Rüya Gibi Dağılacak Olan Hokkabazlar Dünyasında Yaşıyoruz

ŞahaneBirKitap

Kaan Burak Şen, yavaştan genç yazar olarak anılmanın sonuna doğru geliyor; Mutlu Kemikler üçüncü kitabı… Kafası bir hayli tuhaf. Şimdilerde bir roman yazdığı da söyleniyor, fakat öncesinde belirtmekte fayda var: Mutlu Kemikler öykü derlemesi henüz çıktı, pek başka bir kitaba benzetilecek bir havası da yok bu kitabın.

Editörden

Tıp ve edebiyat ilişkisi, tıbbın insanla olan ilişkisi gibi tarih boyunca şekil değiştirmiş, her dönem yeni yaklaşımlarla genişlemiştir. Tıbbın tarihi, insan acılarının da tarihidir aslında. Edebiyatın içinde kapladığı yer, diğer bilim dallarından hep daha büyük olmuştur tıbbın.