Eleştiri Arşivi

Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Albert Einstein’ın beyni, 1955’te, ölümünden yedi buçuk saat sonra kafasının içinden çıkarıldı. Tartıldı, ölçüldü, küçük parçalara ayrıldı, kıvrımlarının haritası çıkarıldı, fotoğraflandı. Beynin parçaları farklı patolojistler arasında paylaşıldı. Bu parçaların bazıları kayboldu, bazıları yıllar sonra alkol dolu iki kavanozun içinde bulundu.

//php print_r ($fields); ?>
Vampirlere karşı birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu önemli günlerde Vampir Avcısı Buffy’den daha güzel bir şey olabilir mi? Buffy Summers artık 128 kuşe sayfada çizgi roman olarak arzı endam ediyor.

//php print_r ($fields); ?>
David Foster Wallace’ın ilk biyografisi Amerika’da 30 Ağustos günü yayımlandı. Biyografinin sahibi D. T.

//php print_r ($fields); ?>
Kundera’nın, Roman Sanatı’ndaki tavsiyesiydi; “Büyük resmi değil, küçük resimdeki büyük resmi göster.” Aleksandar Hemon’un Everest Yayınları’ndan çıkan romanı devamı

//php print_r ($fields); ?>
En son Jonathan Safran Foer’in Hayvan Yemek kitabını okuduktan sonra etlerle olan ilişkimi yeniden düşünmüş, aramıza biraz olsun mesafe koymaya karar vermi

//php print_r ($fields); ?>
Konusuna edebiyat çevrelerinde geçen sohbetler aracılığıyla ufaktan da olsa vakıf olduğum Mehmet Eroğlu’nun Fay Kırığı Üçlemesi’nin üçüncüsü olan Rojin’e başladığımda, itiraf etmeliyim ki -illaki yapılmıştır diye-bir tarafın propaganda emarelerini aradım. Kitap bittiğinde ise kendi adıma keskin bir taraflılıkla karşılaşmamış olduğumu söyleyeyim.

//php print_r ($fields); ?>
Edward Norton’lu İllüzyonist’i bilirsiniz. Filmin hikayesinin uyarlandığı “Sihirbaz Eisenheim” ise, Steven Millhauser’ın Barnum Müzesi’ndeki öykülerinden biri. İsterseniz önce “Yeni Başlayanlar İçin Steven Millhauser” turuna çıkalım, ardından da “Barnum Müzesi”ni gezeriz! Millhauser 1943 doğumlu ABD’li meşhur bir öykücü ve romancı. Akademiyi terk edip dört elle yazmaya sarılanlardan.

//php print_r ($fields); ?>
Mimetik sanat anlayışı, sanatçının eserini inşa ettiğinde doğayı ve dolayısıyla dünyayı taklit etmiş olduğunu söyler. Platon’a göreyse nesneleri taklit eden sanat, zaten idealar aleminin bir gölgesi olan dünyayı kopyalayarak kendini değersizleştirmiş, “gölgelerin gölgesi” pozisyonuna düşürmüştür.

//php print_r ($fields); ?>
Türkçeye geç çevrilmesi nedeniyle yeterince tanınmayan Andrey Beliy, Rus edebiyatının en önemli yazarları arasında sayılır. Beliy’i bu payeye eriştiren en önemli eseri ise kuşkusuz Senfonileridir.

//php print_r ($fields); ?>
"Aşk ölçülemez, oysaki ölçüsüz bilim olmaz. Bu sebeple aşkı hep dışarıda bırakmayı seçtim…" (Alfred Kinsey) Kadın orgazmı hiç kuşku yok ki şık bir konu. Onu konuşulmaya ve incelemeye değer kılan şey, kadın bedeninin kendine dair söyleyeceği sözleri olmasıyla ilişkili olmalı.
