Eleştiri Arşivi
Eleştiri // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Ödüller bir yazar için eserlerinin değer bulması, takdir edilmek, beğenilmek, kıymet verilmek gibi bir çok iyi nitelikler taşır. Hele ödülün maddi bir yönü varsa, ödül şiltiyle birlikte bir de yüklüce para veriliyorsa yazara gelecek için güvence sağlayacağından daha da değer kazanır. Tüm iyi yanlarının yanında ödüllerin dezavantajları ve bolca tartışılacak bir sürü nitelikleri de vardır.
//php print_r ($fields); ?>
“Dünya bulanık bir yerdi. Bütün insanlar için...” Böyle diyor Müjde, Gizli Aşk Bu adlı romanında. Müjde kuşkusuz kendi hastalığından dolayı bulanık görmüyor dünyayı. Bugüne kadar geçirdiği tüm evreleri düşündüğünde ya da genel anlamda insanlık için baktığında dünyaya, sanki herkesin gözlerinde, hayata bakışlarındaki ifadede o bulanıklığı görüyor.
//php print_r ($fields); ?>
Zangoç Uso’nun Surp Giragos Kilesesi’nde çaldığı çan seslerine, Şeyh Matar Camii'nin müezzini Nusret'in sesi karışıyor:
“Allahu ekber, Allahu ekber!..”
“Ding-dong, ding-dong!..”
“Allahu!..”
“Ding!..”
//php print_r ($fields); ?>
Beşir Ayvazoğlu, Tanrı Dağı’ndan Hıra Dağı’na (Kapı yay.) adlı kitabına “Elinizdeki kitapta okuyacaklarınızı iliklerine kadar yaşamış biri olarak yazdım.
//php print_r ($fields); ?>
“Niye? Çünkü her insanda öyle bir yer var. İnsan kaybolmak ister çünkü. Bakma sen söylediklerine, insan kendini feda etmek ister. Bir acıda, bir sevinçte, bir kavgada, bir hikayede erimek ister. Başka türlü katlanamaz aslında kendine.”
//php print_r ($fields); ?>
İlk romanımın dosyasını yayınevine gönderdikten sonra yayıncımla görüşme günlerini iple çeker olmuştum. Çok sevdiğim kelimelerimin lezzetinin nasıl olduğunu merak ediyordum. Genel olarak beğenildi ve kıymetli Melike Günyüz ile kitabım üzerine konuşma keyfini doyasıya yaşadım.
//php print_r ($fields); ?>
Linda Lovelace ya da gerçek adıyla Linda Boreman bazılarına hiçbir şey çağrıştırmayacaktır; 1949 yılında bir polisin kızı olarak dünyaya gelen ve koyu Katolik bir ailenin çocuğu olan Linda, ergenliğinin ilk yıllarına kadar “masum” biri olarak yaşadı. Ne olduysa yirmi yaşlarındayken oldu. Hamileliğinin ortaya çıkışı ile Linda kendi dışında yazılan hikayeye kurban edilmeye başlandı.
//php print_r ($fields); ?>
"Dostoyevski, kendisinden bir şey öğrendiğim tek psikologdur. (Nietzsche)" Tozlu raflar arasında dolaşan parmakların ve okuma isteğiyle tutuşan bakışların ısrarla odaklandığı az yazardan biridir Dostoyevski… Romanları defalarca okunmasına rağmen sanki her daim yeniden okunmak için bizi beklemektedir. Pek çok okurun okuma zevkini keşfettiği noktada -et voila- Dostoyevski karşımıza çıkmaktadır.
//php print_r ($fields); ?>
18. yüzyılın sonlarında Jena Okulu, uzaklara bakma mütehassısları yetiştirmekle meşguldü. Schelling ve Fichte felsefelerinin etrafında kümelenmiş romantikler olarak, büyüsü bozulmuş dünyayı yeniden büyülemeye uğraşıyorlardı.
//php print_r ($fields); ?>
Kapitalizmin küresel bir sisteme dönüşme eğilimini Batılı iki düşünür, Karl Marx ve Friedrich Engels, 1848’de yazdıkları Komünist Manifesto’da ortaya koymuştu. Son çeyrek yüzyıla damgasını vuran küreselleşme sürecini de, küresel boyutta iş yapmaya odaklanan Batılı şirketler tetikledi.