Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap
//php print_r ($fields); ?>
XIX. yüzyılın sonu ile XX. yüzyılın başı, bazıları için çok farklı anlamlar ifade edebilecek bu zaman aralığı, dünya üzerindeki hemen tüm kadınlar için tek bir şeyi işaret eder: Uyanış. Üstelik hem aklın hem de ruhun uyanışı. Nasıl olmuşsa olmuş, kadınlar gündelik yaşamın, toplumsal koşulların değişmesi gerektiğine karar vermiş, değişim için kolları sıvamışlardı.
//php print_r ($fields); ?>
Bu yılın -daha başlarındayız biliyorum ama- en çok beklediğim romanlardan biriydi İsmail Güzelsoy'un Saf'ı.
//php print_r ($fields); ?>
Bu hafta, küçük bir değişiklik yapıp size şahane bir kitaptan değil, şahane kitapları da olan şahane bir kadından söz etmek istiyorum. Adı, Vandana Shiva, uluslararası tanınan bir çevre aktivisti ve bilim insanı.
//php print_r ($fields); ?>
“Biliyor musun, insanlık ne kötüleşti. Kardeş kardeşi yiyecek. Herkes komşusunu yutmaya çalışıyor. Buraya gelme şerefini bize lütfet. İş mecburiyetlerini kopar. Küçük kızı, Asur’un kucağına yerleştir. Ah! Şehirde yün çok pahalı. Parayı bana tahsis edeceğiniz zaman, 1 mina gümüşü yünün içine yerleştir. Vergi için bana yolladığın 1 mina gümüşü, kontrolörler istediler.
//php print_r ($fields); ?>
Ne demek nisyan? Bir şeyi unutmak, kasten terk etmek, gafil olmak… Hatırladıkça, hatırladıklarıyla var olan insan, unuttukça, kasten unuttuklarıyla ölüme yaklaşır, ölür, paradoksal olarak… Hatırlama ve unutma arasında bir cendere, ucu giyotinden yapılmış bir sarkaç gibiyse eğer hayat, yazı bunun neresinde durur peki?
//php print_r ($fields); ?>
Toplama yazıları hiç sevmem, yazar ve yayıncı bir olmuşlar, sinekten yağ çıkarıyorlar gibi gelir. Toplama yazıları çok severim, belki artık hiç ulaşamayacağım bir kitabın içinden çıkagelen parçalarla gayet zamansız olarak karşılaştığım ve önümde etrafa dağılmış çeşitli parçalardan yeni bir şeylerin inşa edilme sürecine ortak olduğumu hissettiğim için.
//php print_r ($fields); ?>
Sözcüklerin, şeylerin, listelerin, koleksiyonların, yerlerin, yer değiştirmiş nesnelerin, anlamların terse döndürülmesinin, yarığın, doymaz keyfin, dünyanın kökeninin, bir meydan okuma gibi yaratılan ve başkasına yönlendirilen nefretin oluşturduğu çığın Lacan’ı, yani her şeye ve herkese karşı Lacan… Yirminci yüzyılın hem en zor anlaşılan hem de en etkileyici düşünürlerinden biri Jacques Lacan.
//php print_r ($fields); ?>
“Gecenin karanlığında yanarak koşan bir köpek görseniz ne yapardınız? Ben iPhone’umla fotoğrafını çekerdim.” demiş, yalan söylemiş. Yoksa İtlaf'ı niye yazsın? Yanan bir köpeğin kendisine niye dönüşsün durduk yere?
//php print_r ($fields); ?>
Esrar yavaş yavaş etkisini göstermeye başlar.
//php print_r ($fields); ?>