Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
"Bir kurban kasesinin dibinden yukarıya doğru sarhoş edici bir içkiyle ya da kanla yavaş yavaş dolması gibi, insanların ruhlarından anılar yükseldiğinde, katı bir dindarlık ezeli olanın tohumuna kucak açtığında, ana özleminin eski simgeleri yeni ve heyecanlı ürperişlerle sardığı ve hacı kafilelerinin ilkbaharda seller gibi akıp kabararak Ana Tanrıça’nın tapınaklarına koştukları bir çağda geçer
//php print_r ($fields); ?>
Masallar vahşi olur derler, çoğu zaman vahşi ve hüzünlü... Doğrudur, hayata dair öyle doğrudan, öyle sakınmasızdır ki birçoğu, yetişkinler aldıkları dersten, hissettikleri yüzleşmeden tedirgin olur da, bunu çocuklar nasıl okuyacak diye endişelenirler...
//php print_r ($fields); ?>
“‘Masal olsun istiyorum,’ diyordum. Yani böyle çok sertleşmesin. Bir kere mucizelerde bir müzik giriyor. Hani bir hatırlatma olarak. Müzik başka bir alemi işaret ediyor. Onları gerçeklikten çıkarıyor, masal gibi yapıyor. Sanki ‘Bir varmış, bir yokmuş, bir adam varmış, bir köye gelmiş...’ gibi. Filmin ‘ciddiyetini’ de azaltsın istiyordum. Kendini çok ciddiye alan filmleri sevmiyorum.
//php print_r ($fields); ?>
William Shakespeare’den sonra İngiliz edebiyatının herhalde en tanınmış yazarıdır Charles Dickens. “Oliver Twist”, “Bir Noel Şarkısı”, “Büyük Umutlar” ve “İki Şehrin Hikayesi” ile tanınır en çok. Çünkü 800 sayfadan az olan bir tek bu dört kitabıdır!
//php print_r ($fields); ?>
Yılın son şahane kitabı, 20.
//php print_r ($fields); ?>
Çok çok uzun yıllar, binyıllar önce yılan yeryüzünde şifanın, sağlığın temsilcisiymiş. Hayat ağacına sarılmış kocaman bir yılan, işte bu çok iyi bildiğimiz resim Sümerde, Babilde, Mısırda bugün düşündüğümüz gibi ademi cennetten kovmak adına baştan çıkaran kötülük değilmiş.
//php print_r ($fields); ?>
Hayat insanın geçmişidir, ölümse henüz yürümeye başlamadığı bir yol, belki bilinmeyen ve hiç bilinemeyecek olan geleceği… Bu “hiç bilemeyecek olma ihtimali”, her şeye kadir, her şeye muktedir insan bilincini zedeler, zedeler de hayata ölüm ışığından baktırır. Daha doğrusu ölümün gölgesini düşürür tam hayatın ortasına, bazı bazı yaşatmaz olur…
//php print_r ($fields); ?>
Marguerite Yourcenar, beni uzun öykülerin ve kısa romanların, novellaların tutkunu yapan yazar… İnsan ruhu üzerine yapılan incelikli derin kazıların, hayata dair zarif ve doygun duruşların yazarı, bütün bunları kelimelerle, öylesine sade, çıplak denecek kadar sade kelimelerle var eden, onlarda arayan, kim
//php print_r ($fields); ?>
Okuma ediminin kaçınılmaz bir boyutu da yazarla kurulan ilişkidir. Okuma süreci içerisinde, bir insan olarak tanımadığı yazarı tahayyül etmeye çalışmayan bir okur var mıdır? Kuşkusuz bu tahayyül edimi de yapıtın içeriği ile ilintilendirilir.
//php print_r ($fields); ?>
Rıza Kıraç, sinema yazarı, eleştirmen ve yönetmen. Ama biz onu edebiyat okuru olarak, haliyle kaleme aldığı romanlardan tanıyoruz. Düşmüş Erkekler Masalı, Annemin Bahçesi, Dolphin Video, bu üretken yazarın edebi lezzeti yüksek, akla ilk gelen romanlarından.