Şahane Bir Kitap Arşivi
Şahane Bir Kitap // En çok okunanlar
//php print_r ($fields); ?>
Lafı hiç dolandırmadan konuya girelim: “Gerçek edebiyat kapitalist diktatörlük için tehlikeli bir türdür," diyor Zülfü Livaneli. Öyle hamasi bir ifadeyle geçiştirmekle de kalmıyor düşüncesini, işliyor, derinleştiriyor, açıklıyor.
//php print_r ($fields); ?>
6 Haziran 1916, Wych Cross, İngiltere’deyiz. Bir tür kötülükler şatosu, şer yuvası burası... İblis Kral, yani Rodrick Burgess, tarikatının üyeleriyle beraber, 'Ölüm'ü çağırıp hapsetmek niyetindeler. Ayinin sonucunda bir şey gelip tuzaklarına takılıyor ama o 'Ölüm' değil.
//php print_r ($fields); ?>
Joyce Carol Oates, çağdaş Amerikan edebiyatının en vahşi ve gotik yazarlarından biri. Üstü örtülü gerilimin, yüzü bugünün insanına, günümüz toplumuna; ruhu ise insanın en eski en arkaik güdülerine dönük ustası.
//php print_r ($fields); ?>
Bir şehri, bölgeyi, semti ya da sadece bir sokağı suça ve karanlığa bulayan şey, işlenen suçların sayısından değil, suç potansiyelinin her an her yere sinmiş olmasından, karanlığın bir nabız gibi atışının hissedilir olmasından gelir herhalde.
//php print_r ($fields); ?>
Espas, bir matbaacılık terimi. Gazetecilik, yayıncılık dilinde boşluk, ara… Selma Sancı’nın romanında ise hayatın ta kendisi… Meditasyon yaparken nefes aldıktan ve nefes verdikten sonraki o bir anlık nefessiz boşluğa dalmaya çalışırsınız hep. Daha doğrusu o “anlık” boşluğu hissetmeye başlarsınız. Boşluk ve nefessizlik hali bilincin kendisi, varoluşun özü olur.
//php print_r ($fields); ?>
Üzerine bunca çok söz söylenen, bunca çok araştırılıp anlatılan Mevlana Celaleddin Rumi, üzerine yazılmış bir kitaba daha neden ihtiyacımız var?
//php print_r ($fields); ?>
Hayat dediğimiz bir karanlık yolculuk, bizi belki de ışığa götüren. Belki diyorum çünkü, karanlıklar içinde yolunuzu bulduran bir ışık mutlaka olmalı da ondan. İster yolun sonunda, ister yol boyunca, fark etmez. Karanlık da, ışık da bakidir ne de olsa...
//php print_r ($fields); ?>
Beyazların Amerika kıtasını yeni yeni ele geçirmeye başladığı, kıtada yaşayan hemen herkese yeni yeni Amerikalı dendiği zamanlarda; tılsımların ve büyülerin, şifa gücünün ve şifacıların yaşadığı; toprağın, suyun, ateşin ve havanın gücünün bilinip kullanıldığı, cadılığın ve kahinliğin henüz tedavülden kalkmadığı, ağaçların insanlara anlatacak hikayelerinin olduğu yıllarda geçiyor hikayemiz…
//php print_r ($fields); ?>